30 Ekim 2012 Salı

Dersanelerin Kapatılması PKK'yı Sevindirir!

Abdullah Öcalan'ın “Kürtler’i ezmezseniz üzerlerinde hakimiyet kuramazsınız.” tezini hatırlatan Bugün Yazarı Adem Yavuz Arslan, örgütün amacının halkı korkutmak ve sindirmek olduğuna dikkat çekerek, PKK’nın Güneydoğu’da dershane ve özel okulları sabote etmesinin, okuma salonlarını hedef almasının nedenlerini açıkladı: 

* Hem okula giden çocuğu dağa çıkarmak kolay değil hem de okulda, dershanede aldığı eğitim örgüte taban kaybettiriyor.

* Devleti bütünüyle işlemez hale getirmek istiyorlar. Böylece devrimci halk savaşı için bir aşama daha geçilmiş olacak.

 Terör Örgütü PKK Yine Okullara Saldırdı

Başbakan Erdoğan, "Dershanecilik olayını kaldıracağız.” Demişti. Buna göre, arzu eden dershane, özel liseye dönüşebilecek, uyum sağlayamayan ise kapatılacaktı. 

Erdoğan’ın özel dersanelerin kapatılacağı söylemi üzerine Türkiye, 4 bin 200 şubesi, 50 bine yaklaşan öğretmeni, 20 bin personeli ve 1 milyon 200 bin öğrencisi bulunan dersanelerin varlığını ve kapatılmasının mümkün olup olmadığını tartışmaya başladı. Ülkemizdeki eğitim sistemi dikkate alındığında dersanelerin kapatılmasını doğru bulmayanlar, bazı önemli tespitlerini sıraladı.

DERSANELERİ KAPATMAK DAR GELİRLİYİ VURUR

Dershaneye giden öğrencilerin, yüzde 85'inin aile gelirinin 750 TL ve altında olduğu belirtilirken, fırsat eşitliği için dersanelerin yaşamasının gerekliliğine dikkat çekildi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA),  dersanelerin kapatılması halinde, özel ders imkânı bulamayan, dar ve orta gelir düzeyindeki öğrencilerin geride kalacağı uyarısında bulundu.

SETA, özel okulların büyük yerleşim yerlerinde yoğunlaştığına dikkat çekerek kırsal kesimdeki öğrencinin eğitimi için dershanelerin kapatılmasının doğru bir karar olmadığını belirtti.

PKKnın Eğitim Boykotunun Asıl Amacı?

MERDİVENALTI DERSANECİLİK YAYGINLAŞIR

İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, dershanelerin kapatılması durumunda 'merdivenaltı' dershanelerin yaygınlaşmasından endişe ettiğini dile getirdi.

Yalçıntaş, "Durumu iyi olanlar zaten çocuklarına özel öğretmen tutuyor. Ama özel ders alamayacak olanlar ne yazık ki okulda alamadıkları eğitimi, dershanelerle kapatmaya çalışıyor. Ben Türkiye'nin bu dershane meselesini de eğitim kalitesini artırarak çözüme kavuşturacağına inanıyorum." dedi.

DERSANELERİ KAPATMAK YASAL DEĞİL

Atilla Yayla, “Dershanecilik, bir özel teşebbüs işi. Dershaneleri siyasî güçle ve hukuku araçsallaştırarak budama, girişim özgürlüğüne darbe indirir. Kâr etmeye çalışmak ahlâklı ve meşru, elde edilen kâr da müteşebbisin anasının ak sütü kadar helâldir. Ayrıca müesseselerin kâr etmesi topluma çok faydalıdır.” Derken Bugün Yazarı Ali Atıf Bir de,  Anayasa'da ticaret özgürlüğüne dikkat çekerek  “Hiçbir kuvvet dershaneleri kapatamaz. Anayasa'da ticaret özgürlüğü var. Kimsenin dershane açıp iş yapmasını engelleyemezsiniz.” Dedi.

NİTELİK FARKI

Ali Atıf Bir, “Okullar ve öğrenciler arasında "nitelik" farkı varken yani iyi okul az, vasat okul fazla iken, veliler de daha fazla iyi okulları isterken bu nasıl olacak” diye sordu.

Öğrenci ve velilerin özgür tercihlerine dikkat çeken Atilla Yayla ise, kapatılma söylemine, “Dershanelerden insanlar ne zarar gördü? Dershanelere gidenler kendileri için, dershanelere çocuklarını gönderenler çocukları için neyin iyi olduğunu bilmiyorlar mı?” şeklinde tepki gösterdi.

PKKyı Deşifre Eden İKİ MANŞET?

DERSHANE DAĞIN DEĞİL ÜNİVERSİTENİN YOLUNU AÇIYOR

Bugün Yazarı Adem Yavuz Arslan, gündemdeki dershane tartışmalarına bir de Güneydoğu cephesinden bakmanın gerekliliğine değindi. Konuyla ilgili olarak Arslan, şu değerlendirmelerde bulundu:

Genç nüfusun yaygın olması, okullarda hatırı sayılır bir öğrenci kitlesinin olması nedeniyle PKK için çift yönlü bir kayıp var. Hem okula giden çocuğu dağa çıkarmak kolay değil hem de okulda, dershanede aldığı eğitim örgüte taban kaybettiriyor.

Malum olduğu üzere Başbakan Erdoğan dershanelerin önümüzdeki yıldan itibaren kaldırılacağını söyledi. Bu konu, çok boyutlu ve milyonlarca kişiyi doğrudan etkileyen bir mesele.

Eğitimden ticari hayata, uluslararası hukuktan teröre kadar birçok noktadan saatler boyu tartışmak mümkün. O detaylara girmeden konunun terör ile ilgili boyutuna bakalım. Dershaneler kapanırsa zaten iyi okulda okuyan öğrencilerin bir kaybı olmaz.

Ekonomik durumu iyi olanın da bir sıkıntısı olmayacaktır. Çünkü alacağı özel derslerle neredeyse şahsa özel dershanesi olur. Fakat eğitim seviyesi düşük liselerde okuyan fakir çocuklar dershaneler olmayınca üniversite sınavında başarılı olamayacaklar.

Hele hele bu Güneydoğu’da daha da hayati bir konu. Bölgenin eğitim şartları, öğretmen kalitesi malum. Üniversite sınavında en başarısız iller sıralamasında birinciliği kaptırmayan şehirler buralardan çıkıyor. Tabii ki tek parametre ile açıklamak mümkün değil.

Ama şunu unutmayalım: PKK’nın Güneydoğu’da özellikle dershane ve özel okulları sabote etmesi, okuma salonlarını hedef alması da böyle bir gerekçeye dayanıyor. Sonuçta Şırnak’tan çıkıp İstanbul’a, Ankara’ya üniversiteye gelen bir öğrenci dağa çıkmayacaktır.

Kahraman Öğretmen PKKya Böyle Direndi

Özetle dershane tartışmalarına bir de bu cepheden bakmakta fayda var. PKK’nın okullara yönelik saldırılarına tekrar dönersek. PKK son günlerde on civarında okula saldırdı. Dün sabah Diyarbakır’da Şehitlik Lisesi’ne gelen on kişilik grup ses bomba ve molotof kokteyli ile saldırdı. 2 öğretmen ile bir öğrenci yaralandı. Burada daha büyük bir facia da yaşanabilirdi. Sonuçta burası okul, yüzlerce öğrenci küçük bir alanda. Aslında örgütün amacı da o: Halkı korkutmak, sindirmek.

Öcalan’ın daha yola çıkarken yazdığı ‘Kürdistan’da zorun rolü’ tezi de aynı mantığa dayanıyor. Daha sonra kitaplaştırılan bu tezin meali şu: “Kürtler’i ezmezseniz üzerlerinde hakimiyet kuramazsınız.” PKK her türlü eğitim faaliyetini, devlet hizmetini sabote etme amacında. Devleti bütünüyle işlemez hale getirmek istiyorlar. Böylece devrimci halk savaşı için bir aşama daha geçilmiş olacak.

Gerçi bu da gizli kapaklı bir plan değil. Duran Kalkan geçtiğimiz günlerde PKK’nın yayın organlarında bunu açıkça yazdı. Yani daha çok çocuk ölecek, daha çok okul yakılacak! Bu aşamada “Masum çocukları öldürerek mi özgürleştireceksiniz” diye sormanın da bir anlamı yok. Çünkü PKK için en iyi Kürt çocuğu ölü olandır!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder