19 Kasım 2012 Pazartesi
Erzurum'da blues festivali
20 yıl sonra bir ilk!
Açlık grevini bitirmek için İmralı'ya gidildi mi?
Erdoğan'ın uyarısı salonu kahkahaya boğdu
FEMEN kızları dayak yedi
Erdoğan Birand için gece yarısı Eyüp Sultan'da dua etti
Can Dündar'ın kaleme aldığı Mehmet Ali Birand'ın hayatının anlatıldığı "Birand: Bir Ömür, Ardına Bakmadan" isimli kitapta Başbakan Erdoğan'la ilgili çok ilginç bir ayrıntı yer alıyor. Kitapta Birand'ın pankreas kanseri olduğu dönemde Erdoğan'ın kendisini arayarak Eyüp Sultan'da dua ettiği anlatılıyor.
ERDOĞAN BİR GECEYARISI EYÜP SULTAN'A GİDİP BİRAND İÇİN DUA ETMİŞ
Gazeteci Mehmet Ali Birand'ın yaşam öyküsünün anlatıldığı kitapta yakın bir zaman önce kanser olduğunu öğrenen usta gazeteci ile Başbakan Erdoğan arasında geçen ilginç bir diyalog yer alıyor. Aktarılanlara göre Erdoğan, usta gazeteciyi moral vermek için aramış ve kendisi için Eyüp Sultan'da dua ettiğini ifade etmiş.
İşte kitapta anlatılan o bölüm:
ERDOĞAN ARAYIP "SANA DUA ETTİM" DEDİ
"Her gazetede kendisini seven sevmeyen köşe yazarları, düşmanları, dostları, yetiştirdiği evlatları, ondan sevgi sözcükleriyle bahsediyor, zamanında en sert laflarla kendisine saldıranlar özür diliyor, her partiden her görüşten parti liderleri, politikacılar övüp moral veriyordu. Arayanlar arasında Başbakan Erdoğan da vardı. 'Geçmiş olsun' dedikten sonra çok ilginç bir sır verdi: 'Ameliyatından önceki gece, gece yarısı uyandım. Zorladım, uyku tutmadı. Baktım Emine Hanım da uyumuyor. Kalktık. Kızımızı da aldık. Gecenin o saatinde Eyüp Sultan'a gittik. Orada sana dua ettim.' Birand, bundan çok etkilendi."
Hakkari'de yoğun top atışları
Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nin Derecik Beldesi'nde bulunan Irak sınırındaki Derecik Beldesindeki Habeşli yaylasındaki operasyonlar devam ederken, bugün sabah saatlerinde askeri birlikler tarafından çatışmanın yaşandığı bölgeye yoğun top atışı yapıldı.
TOP ATIŞLARI 40 DAKİKA SÜRDÜ
Derecik Beldesi'nde bulunan askeri birlikler, dün sabah Irak sınırındaki Habeşli yaylasında operasyon yaptıkları sırada bir grup PKK'lı ile karşılaştı. Güvenlik güçleri ile PKK'lılar arasında çıkan çatışmada 5 asker şehit olurken, 1 asker de yaralandı. Dün akşama kadar hava destekli süren çatışmada 4 PKK'lı öldürülürken, biri yaralı 5 PKK'lı da sağ olarak ele geçirildi. 2 PKK'lı ise kendiliğinden güvenlik güçlerine teslim oldu. Çatışmanın ardından geniş çaplı operasyonların sürdüğü Habeşli yaylası, bugün sabah saatlerinde de top atışına tutuldu. Derecik Beldesindeki 2. Hudut Taburundan çatışmanın yaşandığı Habeşli yaylasına havan ve öbüs topları atıldı. Beldede rahatlıkla görülebilen top atışları yaklaşık 40 dakika sürdü.
14 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
Hakkari'nin Şemdinli ilçesi Derecik kırsalında insansız hava araçlarının tespit ettiği 4 terörist daha etkisiz hale getirildi. Böylece dün gündüz saatlerinde başlayan operasyonlarda etkisiz hale getirilen terörist sayısı 14'e çıktı. Bunlardan 8'i ölü, 6'sı ise sağ ele geçirildi. Operasyon yapılan bölgede teröristlere ait yaşam malzemesi ve mühimmatların bulunduğu 2 sığınak imha edildi. Operasyonlar devam ediyor.
Org. Özel Suudi Arabistan'da
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, resmi bir ziyarette bulunmak üzere Suudi Arabistan'a gitti. Genelkurmay sitesinde konuya ilişkin bir haber yayınlandı.
20 YIL SONRA BİR İLK
Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez bu düzeyde gerçekleşen ziyaretle ilgili Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan açıklamada şöyle denildi: "Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, resmî bir ziyarette bulunmak üzere Suudi Arabistan'a gitmişlerdir."
Altaylı: Öcalan Türkiye'nin ikinci siyasi aktörü
ENSONHABER.COM/DETAY HABER Habertürk TV ekranlarında bitirilen açlık grevleriyle ilgili konuların tartışıldığı programda Fatih Altaylı çok konuşulacak bir açıklamada bulundu.
'TÜRKİYE'NİN İKİNCİ BÜYÜK SİYASİ LİDERİ'
'Açlık grevini bitirin' talimatını veren Abdullah Öcalan'ın çok önemli bir siyasi figür haline geldiğini kaydetti. Öcalan'ın Başbakan Erdoğan'dan sonra Türkiye'nin ikinci büyük siyasi aktörü haline geldiğini öne süren Fatih Altaylı, 'İmralı'da bulunan Abdullah Öcalan artık akil kürt lider pozisyonuna geçti. Öcalan'ın etkisinin azaldığı ifade ediliyordu ama bunun doğru olmadığı bir konu.' diye konuştu.
"İslamlaştırmayı durdurmaya çalışan bir kahramansın"
Polis son anda yetişmeseydi!
Zekasıyla şaşırtan yarışmacı!
Korkulan oldu!
İşte Öcalan için tahsis edilen yeni römorkör
‘İstanbul kırmızı çizgilerini aşarsa kendine yetemez’
17 yaşındaki genç annesinin boğazını kesti!
Hakkari'de yoğun top atışı!
Babasını vurdu
Kanada'da uçak düştü
Mehmet Ağar: Çuvalla rüşvet teklif edildi kabul etmedim
Darbe komisyonunda ifade veren eski Bakan Mehmet Ağar, Emniyet Müdürlüğü yaptığı dönemde başından geçenleri anlattı. Kumarhaneleri kapatmaması için kendisine çuvalla rüşvet teklif edildiğini söyleyen Ağar, parayı kabul etmeyip kumarhaneleri kapattığını söyledi. Bunun siyasi hayatının en şerefli olayı olduğunu dile getiren Ağar, MİT Muhabiri Tarık Ümit'in hala yaşıyor olabileceğini iddia etti.
İşte Ağar'ın o açıklamaları:
TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun cezaevinde ziyaret ettiği eski Bakan Mehmet Ağar, 17 yıldır kayıp olan ve öldürüldüğü tahmin edilen MİT muhbiri Tarık Ümit’in, ‘’Yaşıyor olabileceğini’’ söyledi. Ağar ‘’Tarık Ümit halen kayıp.. Ne olduğu belli değil. Belki de dünyanın bir tarafında’’ dedi.
Yenipazar Cezaevinde AKP Kayseri milletvekili Yaşar Karayel başkanlığındaki alt komisyon üyelerinin sorularını cevaplayan Ağar’ın açıklamaları tutanaklara yansıdı. Karayel, Ağar’a ‘’Tarık Ümit, Topal cinayeti, kumarhanelerin kapatılması nedir, ne değildir?’’ diye sordu. Ağar da şu cevabı verdi: ‘’Tarık Ümit cinayet mi, değil mi, kayıp daha. Ne olduğu belli değil. Belki dünyanın bir tarafında, onu bilemiyorum. Ben Emniyet Genel Müdürüydüm. MİT’te muhbirlik yaptığı için MİT’teki Daire Başkanı beni aradı, bilginiz var mı diye sordu. Hiç bilgimiz yok. Bugüne kadar da hiçbir doğru düzgün bir bilgi çıkmadı. Öldürüldüğü söylendi, şuraya gömüldü, buraya gömüldü, hepsi boş çıktı’’
ÇUVALLA RÜŞVET TEKLİF EDİLDİ
CHP Afyon milletvekili Ahmet Toptaş da ‘’Yeşil’’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ı sordu. Ağar ‘’ Yeşil, bizde hiç çalışmadı o jandarmayla çalıştı, bilgimiz dahilinde değil. Topal cinayetinde ise bütün araştırmalar yapıldı, en ufak bir kusurumuz olmadığı anlaşıldı. Kumarhaneler, gayrimeşru rantın en önemli alanıydı. Müthiş bir kumar alışkanlığı, herkes malını mülkünü satıp kumarhaneye gidiyordu ve bununla baş edilemeyeceği anlaşıldı’’ dedi. Ağar, kumarhanelerin kapatılmaması için kendisine ‘’Çuvalla rüşvet teklif edildiğini’’ ima etti ve ‘’Çuvalla emanet’’ kelimesini kullandı.
"SİYASİ HAYATIMIN EN ŞEREFLİ HADİSESİDİR"
Ağar, ‘’Üzerimde çok büyük baskı olmasına ve çuvallarla emanetler getirmek isteyenlere rağmen, kumarhaneleri tek imzayla ben kapattım. ‘’ dedi. Bunun üzerine Yaşar Karayel ‘’Sayın Bakan, şu çuvallar işini biraz…’’ diyerek araya girdi ancak Ağar, ‘’Yahu, gerek yok, benden sonra da kimse açmaya cesaret edemedi. Heveslendi herkes ama açamadı kimse. Faturası çok ağır olurdu. Siyasi, hayatımın en şerefli hadisesidir’’ cevabını verdi.
"TÜRKİYE'DE BÜYÜK BİR BELAYI PİSLİĞİ DEFETTİK"
Karayel ise ‘’Bize mektup gönderenler var, kumarhanelerin kapatılması Abdullah Çatlı’ya yeni bir ticaret kapısı açmak için yapılmış. Sonra onun adına kumarhane açılacakmış’’ dedi. Ağar da ‘’Öyle bir kanun mu çıkaracaktık? Bu var ya tarihin en büyük işidir. Benden sonra açmak için çok uğraşan oldu, kimse cesaret edemedi. Bugün lazım mı? Sadece yabancılara mahsus olabilir turizm açısından. Türkiye’de büyük bir belayı, pisliği defettik. Herkesin oturup bize teşekkür etmesi lazım’’ dedi.
"BÜLENT ECEVİT BANA TERTEMİZSİN DEDİ"
Ağar görüşmede Bülent Ecevit ile ilgili bir anısını da anlattı. Hakkındaki Meclis soruşturmasına DSP’nin ret oyu verdiğini ve bu konuda teşekkür için Ecevit’in makamına gittiğini anlatan Ağar, şu ilginç olayı anlattı: ‘’Benim en ufak bir şeyim olsa, beni boğazlar, ciğerimi sökerlerdi. Komisyonda aklanınca teşekkür için Ecevit’e gittim. İstemihan Talay ve Hüsamettin Özkan da vardı. ‘Siz, dürüst, haysiyetli bir devlet adamısınız, sizin kanaatinizle aklanmak benim için şeref. Ailemle size müteşekkiriz’ dedim. Ecevit de ‘ Ben sizi Genelkurmay Maliye ve MİT’ten dibinize kadar araştırdım, tertemiz bir adamsınız. Bunlar gelir geçer, geçmiş olsun. Sen bana varsa bir sigara ver, Rahşan Hanım sigara vermiyor’ dedi. Bir sigara mı aldı, kendisine bütün ikramım da o oldu’’
‘’ÇEVİK BİR, İYİ İNSANDIR’’
Ağar, halen 28 Şubat soruşturmasından tutuklu bulunan enekli Orgeneral Çevik Bir için de ‘’İyi insandır’’ dedi. Komisyon üyesi AKP’li Feyzullah Kıyıklık’ın ‘’Çevik Bir ile, 10 Haziran 1997’de Genelkurmay kozmik odada bir görüşme yaptınız mı ve bazı kararlar alındı mı?’’ sorusuna şu cevabı verdi: ‘’Çevik Bir, 12 Eylül’de Evren Paşa’nın Özel Kalem Müdürüydü. Oradan tanırım. Sempatik ve karizmatik bir adamdır. Daha sonra bütün Generallik süresi boyunca, ilişkimiz kopmadı. Medeni, rantabl, sportmen filan iyi bir insandır. Kızımın vefatından sonra belki bunun bir görüşmesi olabilir. Görüştük de hangi kararı aldık yani öyle bir şey olabilir mi? ‘’
‘’FETHULLAH HOCA MI ENGELLEDİ?’’
Görüşmede CHP’li Ahmet Toptaş da Ağar’a ‘’ Seçim öncesi Erkan Mumcu ile Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisini birleştirme çabalarınız oldu. Son anda bu işten vazgeçildi. Yaygın kanaat , Fethullah Gülen cemaatinin bu işe müdahale ettiği ve bu birlikteliği sağlatmadığı yolundaydı. O gece neler oldu? diye sordu. Ağar ise, ‘’Hayır canım, öyle bir şey söz konusu bile olamaz. Gayet basit, verilen sözler tutulmadı. Partiyi kapatacaklardı, bizim partimize geçeceklerdi ve seçime müştereken girilecekti’’ dedi.
‘’KARILARININ ÜZERİNE‘’
Ağar, ANAP’ın birleşme öncesi 3 milletvekili kontenjanına razı olduğunu, ancak daha sonra çok şeyler istendiğini de belirterek, ‘’Bunlar ilk gelirken 3 mebusluğa razılardı, sonra partinin tapusunu benden istediler. Partiyi kapatmayacaklarını söylediler. Anavatanı karılarının üzerine kurucular vasıtasıyla devam ettireceklerini, seçim sonucuna göre hareket edecekleri söylendi. Ondan sonra da bitti, bu kadar basit’’ diye konuştu.
Şemdinli'de 5 şehit 5 acı hikaye
Dün Hakkari'nin Şemdinli kırsalında PKK'lı teröristlerle girdikleri çatışmada şehit olan beş askerin hikayesi yürek burkuyor. Kimi nişanlı, kimi evli, kiminin küçücük çocuğu yetim kaldı.. Acı haberi alan şehit aileleri fenalık geçirdi.
Saldırıda şehit olan 5 askerin isimleri şöyle: Üsteğmen Gökhan Korkut, Jandarma Üstçavuş Mehmet Bostancı, Jandarma Üstçavuş Bekir Çavuş, Jandarma Astsubay Çavuş Nihat Gün, Uzman Çavuş Bilal Akgün.
ATABERK YETİM KALDI
Hakkariİ’nin Şemdinli ilçesi yakınlarında çıkan çatışmada şehit olan 32 yaşındaki Jandarma Üstçavuş Bekir Çavuş’un acı haberi, hasta olan anne-babasına verilmeden önce sağlık durumları ile ilgili önlemler alındı. Osmaniye’nin Kadirli nüfusuna kayıtlı olan ve Adana’da oturan baba Ali ile annesi Hürü’nün bir süredir rahatsız olduğu belirtildi. Şehit Çavuş’un eşi Eşeme ve oğlu Ataberk’in de Hakkâri’deki evlerinde olduğu bildirilirken, şehidin ailesine acı haberin verilmesinden önce yakın akrabaları bilgilendirildi.
HENÜZ BİR AYLIK EVLİYDİ
Çatışmada şehit olan 5 askerden 25 yaşındaki Jandarma Astsubay Çavuş Nihat Gün’ün memleketi Konya’ya ateş düştü. Astsubay Çavuş Nihat Gün’ün şehit olduğunu haberi, Karatay ilçesindeki ailesine Konya Garnizon Komutanlığı yetkililerince verildi. Acı haberi alan aile fertleri gözyaşına boğuldu. Şehit Gün’ün, 1 ay önce evlendiği ve eşi Fadime Gün’ün Ankara’da yaşadığı öğrenildi. Şehit Gün’ün baba evine ise Türk bayrakları asıldı.
NİŞANLIYDI, HAKKARİ'YE GÖNÜLLÜ GİTMİŞTİ
Şehit düşen Jandarma Üsteğmen Gökhan Korkut’un Antalya’daki baba evine ateş düştü. Aileye acı haberi, Antalya Garnizon Komutanı Tuğgeneral Kemal Korkmaz verdi. Oğullarının şehit olduğu haberiyle baba Veli ve anne Leyla Korkut fenalaştı. Evin önünde hazır bulunan sağlık ekipleri, Korkut çiftine müdahale etti. Haberin duyulmasıyla şehidin yakınları ve arkadaşları, evin önünde toplandı. Şehidin baba evine 3 Türk bayrağı asıldı. Bu yaz nişanlanan 27 yaşındaki Üsteğmen Gökhan Korkut’un, Kayseri’de görevliyken aldığı komando eğitiminin ardından gönüllü olarak 3 ay önce Jandarma Özel Harekât Birliği’nde görevlendirildiği ve Hakkâri’ye gönderildiği kaydedildi. Üsteğmen Korkut’un, Hakkâri’de 2 yıl görev yaptıktan sonra Antalya’da nişanlısıyla evlenmeyi planladığı belirtildi.
AİLESİ FENALIK GEÇİRDİ
Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı askerler, beraberinde sağlık ekipleriyle birlikte Uzman Çavuş Bilal Akgün’ün merkeze bağlı Dereli Köyü’ndeki babası Mustafa Akgün ve annesi Dilber Akgün’e acı haberi verdiler. Oğullarının şehit olduğu haberi üzerine evden ağıtlar yükselirken, fenalık geçiren aile fertlerine sağlık ekipleri müdahale etti. Baba Mustafa Akgün, “Şehit haberini akşam aldık. Önce vatanımız sonra Türk milleti sağ olsun. Hakkari Yüksekova’daki birliğine döneli üçüncü gündü ve akşam üzeri şehit haberi geldi. Allah’ın rahmeti bol olsun” dedi.
3 YAŞINDAKİ OĞLU YETİM KALDI
Şehit düşen Jandarma Astsubay Üstçavuş Mehmet Bostancı (30), 1.5 yıl önce görev yerine giderken eşi İhsaniye ve 3 yaşındaki oğlu Çağan’ı, eşinin memleketi Yozgat’a bıraktı. Baba evinde kalan İhsaniye Bostancı, eşinin şehit olduğu haberini baba evinde Yarbay Mikail Tek ve İl Müftüsü Nuh Korkmaz’dan aldı. Şehidin kayınpederi Naim Alanyalı, televizyonda şehit haberlerini izledikleri sırada askerlerin geldiğini söyleyerek, “20 gün öncesine kadar buradaydı. 15 günlük izne gelmişti. 3 yaşındaki oğlu Çağan yetim kaldı” dedi. Şehidin Çorum Bayat’taki baba evinde de yas var. Fenalık geçiren şehidin annesi Hacer ve babası Sadık Bostancı’ya sağlık ekipleri müdahale etti.
Orgeneral Erten'in istifasını Necdet Özel reddetmiş
F-4 uçağını Suriye sınırına korumasız ve silahsız olarak gönderen, yeni angajmana göre vur emrini uygulamayan Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Mehmet Erten'in istifa ettiği iddia edildi. Ancak istifanın kabul edilmediği öğrenildi.
Yeni Akit Gazetesi'nden Yiğit Doğaner'in haberine göre, Genelkurmay Karargahı yeni bir kuvvet komutanı istifasına sahne oldu. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Mehmet Erten , Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e istifasını sundu. Org. Özel'in istifa mektubunu reddettiği öğrenildi.
BİRDEN FAZLA KAYNAK DOĞRULADI
2012 Yüksek Askeri Şurası kuvvet komutanları açısından sakin geçerken, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Erten'in emekli edileceği yönünde beklenti oluşmuştu. 28 Aralık 2011'de gerçekleşen Uludere Olayı'nda gösterdiği komuta zafiyeti nedeniyle Erten'in emekli edileceğine kesin gözüyle bakılıyordu. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in olay esnasında Hava Kuvvetlerinde üst düzey komutanların görüntüleri izlediğini söylemiş ve Erten'i ima etmişti. Ancak 2012 YAŞ'ında Erten emekli olmazken, önceki hafta istifa girişimi geldi ve Org. Erten hazırladığı kısa istifa dilekçesini Genelkurmay Başkanı'na sundu.
İstifa konusunu Org. Erten'e resmi ve yazılı olarak soruldu. Org. Erten soru üzerinden 10 gün geçmesine karşın durumu yalanlamadı. Akit, konuyu Genelkurmay ve Hava Kuvvetleri Karargahı'ndaki birden fazla kaynaktan doğrulattı.
İSTİFAYA GÖTÜREN SÜREÇ
Hava Kuvvetleri'nin terörle mücadele eden bölgedeki birimleri başarılarıyla göz doldururken ve son yılların en etkin mücadele örneklerini sergilerken, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki komuta zafiyetleri kuvvetin tarihinin en büyük skandallarına sahne oldu.
Uludere'de 34 sivilin bombalanmasının ardından devam eden skandallar zincirinin ikinci halkasını Türk F-4 uçağının Suriye sınırındaki oldukça kritik bir göreve korumasız ve silahsız biçimde tek başına gönderilmesi oluşturdu. Suriye hava savunma sistemi tarafından düşürülen uçak Türkiye 'nin Suriye politikasına büyük darbe vurdu. Org. Erten'in uçak düştükten sonraki kriz yönetimi de yeni skandallara neden oldu. Org. Erten, çelişkili ve eksik bilgileriyle devletin zirvesini defalarca zor durumda bıraktı.
TSK'YI ZOR DURUMDA BIRAKTI
Yargı süreçleriyle tartışmalı günler geçiren TSK'da Erten'in komuta zafiyetleri nedeniyle gerçekleşen Uludere ve F4 olayı sonrasında tepki büyüdü. Karargahlarda "yetersizlik" eleştirilerinin odağı haline gelen Org. Erten, geçen ay Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e bir ziyaret gerçekleştirerek istifa mektubu sundu. Ancak Org. Özel'in TSK'nın tekrar tartışmaların gündemine oturup yıpranmaması için istifa mektubunu geri çevirdiği ve sert biçimde uyardığı Erten'i karargahına geri gönderdiği öğrenildi.
SON SKANDAL SINIR İHLALİNDE
Org. Erten'in Karargah'ta ve Hükümet kanadında sıkıntı yaratan son icraatı ise Suriye sınırında değişen angajman kurallarına "kararsızlık" nedeniyle uymaması oldu. Suriye'nin düşürdüğü Türk jeti krizi sonrasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sınır ihlali yapan Suriye hava araçlarının düşürüleceğini uluslar arası kamuoyuna ilan etmişti. Ancak Temmuz sonunda sınırı açıkça ihlal eden bir Suriye helikopterinin Org. Erten'in emir vermemesi nedeniyle düşürülemediği öğrenildi. İhlalin bildirilmesinin ardından Org. Erten'in sorumluluk almamak için Harekat Merkezi'ne inmediği belirtiliyor. Durumdan Hükümet kanadı ve Genelkurmay Başkanı'nın haberdar olduğu ve Org. Erten'in sert biçimde uyarıldığı belirtiliyor.
İSTİFA ETMİŞLERDİ
Bilindiği gibi 2011 Yüksek Askeri Şurası'nda Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner'le birlikte Kara Kuvvetleri Komutanı Erdal Ceylanoğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eşref Uğur Yiğit ve Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Aksay emekliliklerini istemişlerdi. Komuta kademesinde meydana gelen ani boşluk dönemin Jandarma Genel Komutanı Org. Necdet Özel'in inisiyatif almasıyla aşılmıştı. Özel, Genelkurmay Başkanı koltuğuna oturmuştu.
Mehmet Ali Birand: Asimile olmuş bir Kürt'üm
Can Dündar'ın usta gazeteci Mehmet Ali Birand'ın hayatını kaleme aldığı "Birand: Bir Ömür, Ardına Bakmadan" isimli kitap otobiyografik özelliğinin yanı sıra, yakın tarihle ilgili şaşırtıcı detayların yer alması açısından da önem taşıyor. Kitapta Birand'la ilgili çok önemli ayrıntılar yer alıyor.
ASİMİLE OLMUŞ BİR KÜRDÜM
Kitapta Kürt olduğu ortaya çıkan Birand konuyla ilgili, asimile olduğu ve kendisini hiçbir zaman Kürt gibi hissetmediği söylüyor. Elazığ'ın Palu ilçesinde doğan Birand, "Kürt sorunlarıyla ilgilenmemin Kürt olmamla ilgisi yok" dedi.
Kitapta konuyla ilgili bölüm şöyle anlatılıyor:
BU ÇOCUK NEREDEN GELİYOR
“Birand ailesinin soyunu yıllarca merak etmemiş. Ta ki oğlu Umur doğuncaya kadar... Eşi Cemre, ailenin köklerini öğrenmek için Birand’ın dayısı Mahmut Dikerdem’e bir mektup yazıp, ‘Bu çocuk nereden geliyor? Kökleri nerededir?’ diye sormuş. Gelen cevaba şaşakalmışlar: Mehmet Ali Birand anne tarafından Kürt’müş. Dedesi Şerif Bey, şimdi Elazığ’ın bir ilçesi olan o zamanlar Diyar-ı Bekr vilayetine bağlı Ergani Madeni sancağının Palu kazasındanmış.”
18 Kasım 2012 Pazar
'CHP'liler ile Esad yönetimi arasındaki yakınlığa işaret ettim'
Genelkurmay Başkanı Özel, Suudi Arabistan'da
Ölü sayısı 74’e çıktı
Ambulansa da geçit yok
"Türkiye’ye Patriot füzeleri gönderilebilir"
İstanbul'da operasyon
Kuzey ve Cemre birlikte mi?
Amerikan Müzik Ödülleri sahiplerini buldu
Mehmetçikler yaralı teröristi tedavi edip karnını doyurdu
Tunceli'de bir mağarada kıstırılan MKP'li teröristler teslim ol çağrılarına uymadı ve askerlere ateş açtı. Güvenlik güçlerinden birini elinden yaralayan teröristler, askerlerin ılımlı çağrısına uyarak mağaradan çıkıp teslim oldu. Teslim olan teröristlerin karnını doyurup tedavi eden mehmetçikler bu yaklaşımları sayesinde diğer 24 teröristin de teslim olmasını sağladı.
Tunceli İl Jandarma Komutanlığı, Ovacık kırsalında yasadışı MKP’ye mensup teröristlerden oluşan grupların kış üslenmesi ve koordinasyon toplantısı yapacakları istihbaratı üzerine operasyon başlattı.
"TESLİM OL ÇAĞRILARINA ATEŞLE KARŞILIK VERDİLER"
15-16 Kasım’da Ovacık Koyungölü Mevkii’nde bir mağarada sıkıştırılan 24 kişilik grup çembere alındı. “Teslim ol” çağrılarına içeridekiler ateşle karşılık verdi. Bu ateş sonucu bir güvenlik görevlisi elinden yara aldı. Ancak teröristlerin sağ olarak ele geçirilmesi için profesyonel eğitim alan güvenlik görevlileri ikna çalışması başlattı. Bunun için gece eksilere düşen soğukta arazide 25 saat sabırla beklendi. İkna çabaları ve sağ yakalama azmi 25 saat sonra sonuç verdi.
"ASKERLER BİZE ÇOK İYİ DAVRANIYOR"
Mağaradan ilk önce biri kadın 3 kişi çıktı. Bu gruba şefkatli yaklaşılması onların karınlarının doyurulması üzerine ikna olan teröristlerden biri eline megafonu alarak içerideki arkadaşlarına teslim ol çağrısı yaptı. Teröristin megafonda, “Arkadaşlar siz de çıkın, teslim olun, askerler bize çok iyi davranıyor, burası emniyetli lütfen siz de dışarı çıkın” çağrısı yaptığı öğrenildi. Teröristin anonsundan sonra ilk önce biri kadın 6 kişi dışarı çıktı. Ardından 4 kişilik grup, 3 ve 8 kişilik gruplar teslim oldu.
"BİZE BÖYLE ANLATILMAMIŞTI"
Teslim olanların kendilerine gösterilen yaklaşım üzerine “Biz bu kadar da beklemiyorduk, bize böyle anlatılmamıştı” dedikleri öğrenildi. Sağ yakalanan grubun içinde Eren Kod Kenan Artul’un da olduğu ifade edildi. Kenan Artul ’un ismi, Ovacık ’ın Kürüklü Köyü’nde 12 Ekim’de bir taksi şoförünün öldürülmesi oyalında da geçmişti. Artul, yol kesme olayları, 27 Temmuz’da Tunceli Çiçekli karakoluna taciz ateşi, 25 Temmuz’da HES santraline baskın, 29 Temmuz’da ovacık Mercan Karakolu’na taciz ateşi açmakla suçlanıyor.